Tişörtümün üzerinde yelkenliler imanım,
binerim rüzgârın kanatlarına,
enginlere yelken açarım...
Uçarım, uçarım...
es be deli rüzgâr, senden neden korkayım?
Ne bir liman ister gemilerim, ne bir bük.
Ne bir insan taşırlar bordalarında, ne bir yük...
Katlanmaz yelken bezlerim gece-gündüz.
Orada, denize apak alınlarını açmış Torba’nın evleri.
Karayel’e, Poyraz’a açık...
Fırtınaya hür!
Kapılarda begonviller salkım salkım,
mor mu desem, bordo mu?
Renkler bile aklını kaçırmış burada.
Ötelerde Bodrum-Söke yolları;
beri yanda Yalıkavak bükünü dolanır, çam ormanları.
Martılar öbek öbek nasıl da uçuşur,
balıkçı sandallarının ardından!
Bu ne kovalamacadır Yârenler;
kimine kapmaktır mubah,
kimine kaçmak?!
Bize de balık bırakın martılar,
bize de, bu sabah!
21.05.86/13.30 - Torba